Vücutta Bahar Temizliği Zamanı !
Vücutta Bahar Temizliği Zamanı: Fazla su, düzenli uyku ve doğru beslenme çok önemli!
Kış bitti, kilolar ve toksinler vücudumuzda kaldı. Metabolizmanın yavaşladığı kış aylarında yağlar ve toksinler ister istemez artıyor. Geç saatte yenen yemekler, havanın soğuk olmasını bahane edip egzersizi atlamalar sonucunda bahar aylarında kalınlaşmış karın bölgesi ve kıyafetlere sığmamak kaçınılmaz oluyor. Mevsim bitimleri ve özellikle bahar geçişleri karaciğerin de daha hassas olduğu dönemler. Toksinler ve ağır metaller daha fazla yağ dokuda birikiyor. Kışla birlikte artan hareketsizlik toksin artışına neden oluyor; artan kilo ve yağ dokuları ise toksinlerin birikmesi için uygun ortam oluşturuyor.
Toksinlerden arınmak için 3 altın kural:
Detoks için üç altın kural; daha fazla su içmek, bol miktarda yeşil lifli sebze-meyve tüketmek ve düzenli uyumak.
Susuzluk organları ve cildi yaşlandırıyor.
Günde yalnızca 8 bardak su içerek daha sağlıklı ve enerjik hissetmek mümkün. Susuzluk, organları da cildi de hızla yaşlandırıyor. Yaşlandıkça susama mekanizması bozuluyor, çay-kahve gibi içecekler susamayı azaltıyor, böylece vücudun susuzluğu artıyor. Bu yüzden susamayı beklemeksizin su içmeyi alışkanlık edinmek gerekiyor.
Lif yönünden zengin besinleri tercih edin.
Sağlıklı ve genç kalmak için liften zengin beslenme türünü tercih etmek, yeşil lifli sebze-meyveler tüketmek önem taşıyor. Günlük beslenmenin yüzde 60 kadarının meyve, sebze, tam buğday, çavdar ve tahıl ürünleri, kabuklu pirinç gibi lif yönünden zengin, işlenmemiş karbonhidratlardan oluşması gerekiyor. Yalnızca bir çorba kaşığı kadar, beslenmenin yüzde 20’sini geçmeyen “bitkisel işlenmemiş yağ” ve yüzde 15 oranında protein günlük beslenmenin olmazsa olmazları.
Protein denince her ne kadar aklımıza hayvansal gıdalar gelse de, bizi kemik erimesi ve sağlık sorunlarından koruyan esas proteinler baklagiller, işlenmemiş soya ve ürünlerinden oluşuyor. Hayvansal ürünlerden en sağlıklı olanlar ise organik keçi sütü, yoğurdu ve peyniri, yumurta beyazı ve organik köy tavuğu. Alınacak lif miktarını ayarlayabilmenin en kolay yolu, iki ara öğünde az şekerli mevsim meyvesi, sabah kahvaltısında ise işlenmemiş tahıl gevrekleri tercih etmek.
Uyurken gençleşiyoruz.
Uyurken gençleşiyoruz, yatmadan önce yersek yaşlanıyoruz. Detoks için uykuları düzenlemek önemli. Mevsim dönümlerinde geç saatlerde uyumaya alışınca bunu geri çevirmesi de güç oluyor. Sabah erken kalkmak, akşam en geç saat 22:00’da uyumak ve en az 7 saat uyku için zaman ayırmak gerekiyor. Kaliteli bir uyku insana kendini iyi hissettiriyor. Uykuda hücrelerin tamir mekanizmaları çalışıyor. Uyku esnasında gençlik hormonunun yanı sıra cilt ve savunma sistemini güçlendiren melatonin salınıyor. Büyüme hormonu salınımı artıyor. Bu da stres hormonlarını baskılıyor. Günlük stres, kortisol ve norepinefrin salınımı organlarımızın yaşlanmasına neden oluyor. Kötü uyarıcıların vücudumuzdan uzaklaştırılması için kaliteli bir uyku gerekiyor. Yatmadan en az 1 saat önce mavi ışık yanı bilgisayar, tablet, telefon, tv ışığına maruz kalınmamalı.
Aç karnına uyuyun:
Gece açlığıyla beraber iyi bir uyku otofajinin (vücudun kendi kendini temizlemesi) çok büyük destekçisidir. Yatarken tok olmamak, gece boyu ideal bir uyku için önemlidir. İdeali saat 19.00’da akşam öğününü bitirmek gereklidir. Yatak odasının, karanlık ve bir miktar serin olması uyku hijyeni için şarttır. Basitçe uyku hijyeni; açlık-karanlık-serinlik olarak tanımlanabilir. Uykunun genel amacı, gündüz vücuttaki işleyişlerin arkasını toparlamaktır. Hasarlı hücreleri tespit etmek, onları onarmak; eskimiş hücrelerden vücudu kurtarmak, kanser hücrelerini daha iyi tespit etmek, olan bir hastalığımızı daha hızlı iyileştirmek şeklinde örnekler verebileceğim tüm bu olumlu işleyişler uykunun vücuttaki marifetleridir. Uyku hali; onarma, tespit, temizleme ve yenileme zamanıdır. DNA tamiri gece daha iyi yapılır. Eski hücrelerin otofaji ile yok edilmesi ve yerine kök hücrelerden yenilerinin yapılması gece daha iyi gerçekleşir.
Zerdeçal, enginar ve hindiba ile karaciğer detoksu.
Mevsim dönümlerinden en çok etkilenen ve detoks uygulanması gereken organ karaciğer. Karaciğeri en çok destekleyen gıdalar; zerdeçal, enginar ve hindiba. Enginarı pişmiş veya çiğden salataya ekleyerek en az haftada dört adet tüketmek gerekiyor. Bir tatlı kaşığı zerdeçal yemeklere bölünerek tüketilince karaciğeri temizleyici etkisine ek olarak sindirimi rahatlatıyor; eklem ağrılarını azaltıyor. Hindiba ise yine salatalara eklenerek alınabiliyor. Detoks döneminde karaciğeri yoran kızartmalar ve kimyasal katkılı gıdalardan uzak durmak gerekiyor.
Güneşi kaçırmayın:
Güneşin varlığıyla daha doğal D vitamini almaya başladığımızda bu durum tüm hastalıklarımızın, depresyonumuzun ve yorgunluğumuzun azalmasını destekler. UVB ışınlarının yoğun olduğu öğlen 11.00–15.00 saatleri arasında 15-20 dakikalık kısa periyotlarla güneşlenmek, en etkin vitamin sentezleme yoludur. Bu hususta yapılan hataların başında, uzun süreli güneşlenmeler gelir. İdeal olan ise kısa süreli aralıklarla güneşe maruz kalmaktır. Dolayısıyla her gün düzenli olarak ortalama 15-20 dakika güneşlenmek yeterlidir.
Akşamları az yiyin ya da yemeyin:
Gece açlığı sırasında vücut zaten kendi kendini temizler. Tüm eski hücreleri yakalayıp yok eder. Ancak gece yersek bu sistem iyi çalışmaz. Vücudun gece boyu yaptığı bu özel temizliğin adı otofajidir. Otofaji, kelime anlamıyla ‘kendi kendini yemek’ demektir. Neden vücut kendini yemeye ihtiyaç duyar? Eski hücre parçalarından kurtulup, onları parçalayıp yedek parça olarak kullanmak için. Vücudumuzu sabit hücreler topluluğu olarak görüyoruz. Oysa içerisi akan bir nehir gibidir. Asla aynı hücrelerle yola devam etmiyoruz. Organına göre hücreler sürekli yapım ve yıkım halindeler. Örnekse bu dönüşüm cilt için 28 gün, bağırsak mukozası için 4-5 gündür.
Kımıldayın:
İlkbaharda düzenli egzersiz de toksinlerle yorulan vücudunuzda canlanmanın başlangıcı olacaktır. Açık havada yürüyüş bile vücuttaki dolaşımı artırır, vücudun oksijenlenmesini sağlar. İyi bir dolaşım ve oksijen seviyesi hücrelerin sağlığı için yemekten daha önemlidir.