normalde protein içerikli gıdalardan aldığımız aminoasitlerden karaciğerimizde sentezlenen bir proteindir. Yani dışardan gıdalarla direk olarak glutatyon alamayız.
Glutatyon; hem hücrelerin yaşlanmaya karşı korunmasında hem de kronik hastalıklar ya da çevresel faktörlere bağlı hücre içinde oluşan serbest oksijen radikallerinin,reaktif toksinlerin ve biriken metallerin temizlenmesinde antioksidan olarak görev yapar. Sağlıklı kalmak ve hastalıklardan korunmak için gerek duyulan etkili moleküllerdendir. Özellikle sigara ve alkol kullanımına bağlı vücutta oluşan zararların önlenmesinde temel öneme sahiptir. Yaşlanma, kanser, kalp damar hastalıkları, bunama ve birçok kronik/dejeneratif hastalıkların oluşumunda ve de yaşlılık ve hastalıklar süresince serbest radikallerin artışı önemli bir problemdir. Glutatyon bu hastalıkların oluşumunu engelemede ve tedavisi sürecinde etkilidir.
Yaşlılıkta hem beslenme eksikliğine bağlı kanda azalan glutatayon hem de yaşla birlikte yıpranan hücrelerin artan glutatayon ıhtıyacı nedeniyle glutatyan takviyelerine ihtiyaç vardır. Glutatyondan eksik kalan yaşlı vücut, serbest radikallerle savaşan bu molekülün gücünü hissedemez ve hastalıklara yakalanma olasılığı artar. Yaşlanmaya karşı hücreleri koruma etkisi olan glutatyonun vücutta üretimi yavaşladığı için yaşlılık belirtileri hızlı olarak ilerler. Glutatyon normal şartlarda insan vücudunda var zaten. Yaşlılık, kronik stres ve hastalık durumunda daha yüksek düzeylere ihtiyaç duyduğumuzda problemler oartaya çıkar.
Yaşlılık, diyabet ,KOAH,astım,romatizmal hastalılar , kanser hastaları gibi kronik hastalıklar ,sigara ve veya alkol kullanımı ve daha birçok zararlı etken vücudumuzda hüvreler için toksik serbest radikallerin artışına neden olur. Bu zararlı moleküller aşırı miktarda arttığında ise hücreler zarar görür ve fonksiyonları zayıflar.. Glutatyon tam bu noktada diğer antioksidanlarla bereber devreye girerek serbest radikalleri etkisiz hale getirir. Bu sayede hücrelerin zarar görmesi engellenir.
İnsülin direnci ve diyabette glutatyon takviyesi insülin direncinin yenilmesinde, aşırı insülin salınımına bağlı inflamasyonun ve oksidatif yükün azaltılmasına yardım ederek tedaviyi kolaylaştırıp yüksek kan şekerinin yarattığı hasarı azaltabilir.
Obezite , düzensiz diyet, kötü beslenme ve insülin direnci alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması riskini artırır. Karaciğer yağlanması karaciğerin toksin yükünün arttığını gösterir. Glutatyon takviyesi alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanmasını geriletebilir.
Vücudun en güçlü antioksidanı olan glutatyon hücre içi serbest radikalleri yok ederek; hücrelere zarar vermelerini önler. Bu özellikleriyle hücrelerin anormalleşip sonuçta tümör oluşumu risklerini azalttıkları gibi, hücre yıkımını da azalttıkları için, daha sağlıklı bir hayat yaşama şansını yükseltir. Kısaca Glutatyon; Enerjinizi artırır, yaşlanma sürecini yavaşlatır, yaşlılıkla birlikte artan nörolojik hastalıkların etkielrini azaltır, bağışıklık sistemini güçlendirir, karaciğeri ve diğer hücreleri toksinlerden temizler ve korur, zihinsel odaklanmayı artırır, sağlıklı uyku uyumanızı sağlar, stresin etkilerini azaltır, lokal uygulandığında cildi güzelleştirir. Viral ve bakteriyel enfeksiyonlara karşı bağışıklığı güçlendirerek mücadelede yardımcı olur.
Glutatyon vücutta redükte ve okside olarak 2 ayrı formda bulunur. Redükte glutatyon serbest radikalleri etkisiz hale getirerek okside forma dönüşür, karaciğerde kendini yenileyerek redükte formda hücrelere geri döner. Oral yolla alınan glutatyon takviyelerinin bir çoğu okside formda olduğundan emilimi ve faydası çok azdır . Ancak lipozomal olanlar ağıdan tedavide kullanılabilir.. Bunun yerine glutatyon sentezini artırmaya yardımcı olacak besinlerin tüketimi ve egzersiz daha çok önerilir. Özellikle spor ve egzersizde hücrelerin glutatyonu kullnımı artar bu da olumlu faydalara neden olur. Glutatyon içeriğinde kükürt molekülleri bulunmaktadır. Bu sebeple karaciğerde glutatyon üretimini artırmaya yardımcı olan besinler arasında kükürtten zengin olan sarımsak,brokoli, lahana,su teresi, karnabahar, brüksel lahanası, şalgam, deve dikeni bulunur. Bu glutatyonun kullanımını daha sağlıklı ilerletmek için de beslenme düzenine dikkat etmek; selenyum, magnezyum, çinko, C vitamini, E vitamini gibi vitamin ve minerallerin alımını desteklemek gerekmektedir. Bunun yanında folat, vitamin B6 ve vitamin B12, biotin gibi metilasyon nütrientlerini içeren karaciğer, mercimek, ıspanak, kuşkonmaz, avokado, maydanoz, pancar tüketilmesi faydalıdır. Glutatyonu artırmanın ve aktif kullanılmasını sağlamanın en etkili yolu elbetteki IV yol ile damardan almaktır. IV(damardan) serum içinde seanslar halinde 8-10 seans alınması etkili olacaktır. Bu eviniz konforunda koltukta 30 dakıkalık bir tedavi şeklinde uygulanmaktadır.
Tüm Hakları Saklıdır.
